Âşık, Türk halk edebiyatında, aşağı yukarı XI. ve XII. yy'ın başından beri görülen şair tipidir. Âşığın şairlik gücünün, rüyasında pirinin sunduğu "âşık badesi"ni içmekle ve "sevgilisi"nin hayalini görmekle kazandığına inanılır. Halk âşığı sözünün yerine "halk ozanı" ifadesi de kullanılır. Halk âşıkları hemen her konuda sayısız eserler bırakmışlardır. Bu ürünlerin önemli bir bölümü okuma yazma bilmeyen âşıklarca irticalen söylendiği için unutulmuş bir bölümü de cenklere yazılı olarak korunmuştur. Âşıkların söyledikleri şiirler yani halk şiirleri hece ölçüsüne göre irticalen söylenir. Dini ve tasavvufi konulu halk şiirlerine tekke şiiri denir.