- Halk Edebiyat
- Aşık Edebiyatı
- Şiir Sanatı
- Mani
- Tekerleme
- Türkü
- Ninni
- Ağıt
- Masal
- Fıkra
- Hikaye
- Bilmece
- Atasözü
- Efsane
- İlençler
- İsimler Takma Adlar
İslamiyet öncesi Türk edebiyatının sözlü ve yazılı ürünleri göçebe bir kültürün izlerini taşır. Doğa, doğa-insan ilişkileri, savaşlar, zafer ve yenilgiler, doğal yıkımlar, kahramanlık, kadına ve vatana olan sevgi bu dönem ürünlerinin başlıca konularını oluşturur. Sözlü geleneğin ilk ve en önemli ürünleri destanlardır. 7. yüzyılda yaşadığı sanılan Saka Hükümdarı Alp Er Tunga'nın ıran ordularını yenilgiye uğratışını anlatan "Alp Er Tunga Destanı", Göktürkler'in bir dişi kurttan türeyişlerini konu eden "Bozkurt Destanı" ve yine aynı destanda yer alan Göktürkler'in demir bir dağı eriterek Ergenekon'dan çıkışlarını anlatan "Ergenekon Destanı" eski Türk destanlarından bazılarıdır. Daha çok dinsel törenlerde ve zafer şölenlerinde okunan ağıtlar, aşk ve doğa şiirleri, atasözleri niteliğindeki savlar ise Türk edebiyatının diğer sözlü ürünleridir. Yazının bulunmadığı dönemlerde dilden dile aktarılan bu sözlü ürünler konusundaki bilgiler çin, Arap ve ıran kaynaklarına dayanmaktadır.
Türk edebiyatının bilinen ilk yazılı ürünleri ise 6. ve 7. yüzyıllardan kalma Göktürk alfabesiyle yazılmış olan "Orhun Yazıtları"dır. Türkçe bölümlerinin çeşitli dillerde çevirileri yayınlanmış olan yazıtların en önemlileri Tonyokuk, Kül Tigin ve Bilge Kağan adlarına dikilenlerdir. Yazıtlar Türkler'in o dönemde işlenmiş bir yazı diline sahip olduğunu göstermesi ve anlatım zenginlikleri açısından önemlidir. çağın olayları, savaşlar ve zaferlerin konu edildiği bu yazıtlardan o dönemdeki Türkler'in yaşamı, bağımsızlıklarına düşkünlükleri ve halkın mutluluğu konusunda bazı ipuçları elde etmek mümkündür.