Entegrasyon konusunda iyi düşünülmüş gibi görünüyor, fakat bence Marmaray ile bağlantısını daha da güçlendirmek gerek. Bu sayede Avrupa Yakası’ndan gelenler için de Sabiha Gökçen’e ulaşım daha cazip hale gelebilir.
Bence en büyük sorunlardan biri sinyalizasyon ve bilgilendirme. Yeni kullanıcılar için istasyonlarda daha fazla bilgilendirme yapılabilir. Bazen nereye gideceğinizi bulmak zor olabiliyor. Aynen, özellikle turistler için yol gösterici işaretlerin ve duyuruların çok daha net olması gerekiyor. Ancak genel olarak M4 hattını çok kullanışlı ve etkili buluyorum. Umarım ileride daha fazla hat bu kadar iyi planlanır.
Bu proje bana oldukça mantıksız görünüyor; sadece basit bir mantıksızlık değil, adeta akıl almaz bir durum.
Tramvayın mevcut yol yapısıyla entegre edilmesi mümkün değil. Yeni bir yol yapımı da söz konusu olamaz.
Mevcut yolun şeridini azaltmak, zaten sıkışık olan trafiği daha da kötüleştirecek. Duraklar nedeniyle bazı noktalarda şeridi daraltmak zorunda kalacaksın.
Şerit paylaşımı yapılırsa, yoğun trafik saatlerinde tramvayı trafiğin içine mi atacaksın? Duraklarda ne yapılacak?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bazen, bölgenin yapısını tam olarak anlamadan, anlamsız trafik düzenlemeleri yapıyor. Bu bölge zaten bilinmeyen bir yer değil; aktif İstanbul sakinlerinin çoğu bu güzergahı kullanmıştır.
Bu projenin fizibilite raporunun yayımlanmasını isterim ki, neyin amaçlandığını görebileyim. Araç kullanımının %80 oranında değişmeyeceği bir güzergahta, yolu iki şerit daraltmanın amacı nedir?
Toplu taşımaya teşvik edildiği söylenmesin; bu şekilde bir teşvik olamaz. Tramvay, aşırı yavaş bir toplu taşıma aracıdır ve bu yüzden yol kapatmak mantıklı değildir. Kabataş tramvayı bile, Beyazıt gibi yerlere kadar kaldırılmalı. Yoğun bir güzergahta, on dakikada bir tramvay geçmesi için tüm trafiği kilitlemek çok mantıksız. Yol paylaşımı da bu güzergahta imkansız.
Bu hat, çok daha kullanışlı ve hızlı olan Marmaray ve metro hatlarına alternatif teşkil etmekte. İki durak arası yürüyüş mesafesi maksimum 15 dakika olduğundan, duraklar arası mesafenin seyrek olması, trafiği bu kadar olumsuz etkilemek için bir bahane olamaz.
İstanbul’un en büyük problemi trafikken, trafiği daha da artıracak bir projeyi çözüm olarak sunmaları akla zarar.
Örneğin, Alibeyköy tramvayı, geniş alanlar ve görece düşük nüfus yoğunluğu sayesinde işlevsel ve başarılı bir proje. Ancak bu, oldukça mantıksız bir girişim.
