Türkiye maden yatakları, çeşitlilik ve rezervleri bakımın-dan oldukça zengin bir ülkedir. Maden yatakları açısından birçok madende dünyanın en büyük rezervlerine sahiptir. Krom, mermer, trona ve manyezit gibi rezervlerin yanında dünya bor rezervlerinin üçte ikisi Türkiye'de bulunmaktadır. İlkede bugün madencilik sektöründe 53 farklı maden ve mineralin üretimi yapılmaktadır. Kamu sektörü mineral yakıtlar ve metalik cevher üretiminde ağırlığını korurken, özel sektör endüstriyel minerallerin üretiminde yoğunlaşmıştır.

İlkede madencilik faaliyetlerinin başlangıcı,1810'lu yıllara kadar gitmektedir. Bakır üretimine 1812, kömür üretimine 1849 yılında başlanmıştır. Krom yatakları ise 1848 yılında bulunmuş, bu madenin ileri teknoloji ile değerlendirilmesine 1930 yılında başlanmıştır. Madenciliğin büyük yatırımlar gerektirmesi ve özel sermayenin sınırlı olması sebebiyle, 1933 yılında dönemin Ekonomi Bakanlığı'na bağlı olarak çalışan "Petrol Arama ve İşletme İdaresi" ve "Altın Arama ve İşletme İdaresi" adıyla iki kuruluş meydana getirilmiştir. Bu kuruluşlar yerlerini 1935 yılında kurulan "Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü"ne bırakmışlardır. Maden arama, işletme ve değerlendirme çalışmaları, daha sonraki yıllarda da aynı hızla sürdürülmüştür. Türkiye'de üretilen en önemli madenlerden bazıları şunlardır:

Taşkömürü
Batı Karadeniz'deki Zonguldak-Ereğli havzasında bol miktarda bulunan taşkömürü, 1937 yılında devletleştirilmiş ve kalori değeri yüksek olduğu için uzun yıllar evlerde yakacak olarak kullanılmıştır. Daha sonra alınan bir kararla sadece sanayide kullanılmaya başlanmıştır. İlkenin taşkömürü rezervi 1.1 milyar ton olup, bunun yaklaşık %82'si koklaşabilir özelliktedir. Yıllık ortalama 2.5 milyon tondan fazla taşkömürü üretilmektedir. Ülkede taşkömürü üreten tek kuruluş olan Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü, yeraltı madencilik yöntemi ile 5 müessesede işletme faaliyetlerini sürdürmektedir.

 

Maden cevheri yükleme bandı

Linyit ve Ham Petrol
Türkiye'nin hemen her bölgesinde linyit yataklarına rastlanmaktadır. Bilinen linyit yataklarının en önemlilerini Afşin-Elbistan, Muğla, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Beypazarı ve Sivas havzaları oluşturmaktadır. ülkenin toplam linyit rezervleri 8.4 milyar ton olup, yıllık linyit üretimi 60-65 milyon ton civarındadır. Ülke linyit rezervleri bakımından dünyada yedinci ve üretim sıralamasında ise altıncı durumdadır. Linyit madenciliğinin ekonomiye katkısı esas itibariyle enerji üretimi alanında olmaktadır.

Ham petrol ise Türkiye'de ilk defa 1940 yılında Güneydoğu Anadolu'da Raman Dağı eteklerinde bulunmuştur. Daha sonraki yıllarda yeni petrol kuyuları açılmış ve ham petrol üretimi 1980 yılında 2 milyon 370 bin ton olmuştur. 1991-1993 yılları arasında yıllık bazda 4 milyon metrik tonu geçen ham petrol üretimi, 1998 yılında 3 milyon 224 bin metrik ton olarak gerçekleşmiştir. Ham petrol üretiminde sağlanan artışlar, büyük ölçüde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tarafından gerçekleştirilen çalışmaların sonucunda sağlanmıştır. Sektörde linyit ve ham petrol üretimi, toplam üretimin yaklaşık %60'ını karşılamaktadır. Ayrıca yurtdışında petrol arama ve üretimine yönelik girişimlerde de bulunulmaktadır. Bu kapsamda Mısır ve Kazakistan'da ortak arama sonucu tespit edilen sahalarda, sınırlı da olsa, petrol üretimi çalışmaları sürdürülmektedir.

 

Demir Cevheri
Ağır sanayinin en önemli hammaddesi olan demir cevheri, başta ıç Anadolu'da Sivas ve Kayseri illeri olmak üzere, ülkenin çeşitli yörelerinde çıkarılmaktadır. Yıllık üretim 6 milyon tonun üzerindedir.

Son yıllarda bakır, krom, bor minerali, alüminyum, kurşun, civa, kükürt, zımpara taşı ve lületaşı yanında, mermer üretimi de giderek artmaktadır. 5.2 milyar metreküp mermer rezervine sahip olan ülkede, mermer sektöründe entegre üretim yapan tesislerin artmasıyla işlenmiş mamul üretiminde büyük artışlar sağlanmıştır. Nitekim madencilik sektöründe mermer ve sert taş ihracatı ilk sırayı almaktadır. Ülkenin toplam doğal taş ihracatı ise 1998 yılında 128.52 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

40 milyon ton krom rezervi bulunan ülkede üretilen kromun büyük bir bölümü hammadde, bir miktarı da ferrokrom olarak ihraç edilmektedir. Ayrıca dünyanın en büyük ikinci trona yatağı 1979 yılında Ankara Beypazarı'nda tesbit edilmiştir. 240 milyon tonluk bu kaynağın ekonomiye kazandırılması için çalışmalar devam etmektedir.

1998 yılında madencilik faaliyetlerinin Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payı %1.3 civarındadır. 1994 yılından sonra madencilik sektöründe görülen en önemli gelişme, 1989 sonrası dönemde sürekli gerileyen ihracatın tekrar artış sürecine girmesi olmuştur. Bu gelişmede dünya ekonomisindeki canlanmaya bağlı olarak ülkenin geleneksel ihraç ürünlerine olan talebin artmasının yanı sıra, fiyat artışları da etkili olmuştur. 1998 yılında madencilik ürünleri ihracatının toplam ihracat içerisindeki payı %1.9 olmuş ve 531.6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmiştir. Madencilik sektörü ithalatı içinde ise ham petrol ve doğal gaz en önemli ürünler olmaya devam etmektedir. Toplam sektör ithalatı için harcanan döviz miktarı yıllık 3 milyar dolar civarındadır.